Çin Uygarlığı


Çin Uygarlığı, dünya tarihindeki en eski ve en gelişmiş uygarlıklardan biridir. Binlerce yıllık bir geçmişi nedeniyle sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik olarak çok büyük bir zenginliğe sahiptir. Zira Antik Çin, MÖ 2205’ten MS 1912’ye kadar 4.000 yıldan fazla bir süre boyunca var olmuştur. Bu uzun tarih boyunca Çin Uygarlığı birçok hanedan tarafından yönetilmiştir. En önemli hanedanlar arasında Shang Hanedanlığı, Zhou Hanedanlığı, Qin Hanedanlığı, Han Hanedanlığı, Tang Hanedanlığı ve Song Hanedanlığı yer alır.

Siyasi açıdan, Çin Uygarlığı, birçok dönemde merkezi bir imparatorluk yönetimi altında birleşmiştir. Han Hanedanı, Tang Hanedanı ve Ming Hanedanı gibi dönemlerde Çin, siyasi ve ekonomik açıdan büyük bir güç olmuştur. Ancak, Çin Uygarlığı tarih boyunca birçok iç savaş, isyan ve istilalarla da karşılaşmıştır.

Tarım

Çin Uygarlığı’nın temelini ise, Huang He (Sarı Nehir) ve Yangtze Nehri vadilerindeki tarım toplulukları oluşturmuştur. Tarım, Çin Uygarlığı’nın ekonomik temelini oluşturmuş ve bu sayede nüfus artışı ve yerleşik hayata geçiş sağlanmıştır. Pirinç, buğday, mısır, çay ve ipek gibi tarım ürünleri, Çin’in tarım ekonomisinde önemli bir yer tutmuştur.

Çin Uygarlığı Dini İnanış

Çin Uygarlığı, aynı zamanda büyük bir kültürel mirasa sahiptir. Konfüçyüsçülük, Taoizm ve Budizm gibi felsefi ve dini inançlar, Çin’in kültürel ve ahlaki değerlerini şekillendirmiştir. Konfüçyüsçülük, toplumsal düzen, ahlak ve eğitim üzerine odaklanırken, Taoizm doğa ile uyumlu bir yaşamı teşvik etmiştir. Budizm ise Hindistan’dan Çin’e yayılarak, Çin kültürüne önemli bir etki yapmıştır.

Antik Çin Uygarlığı ayrıca birçok önemli felsefi ve dini geleneğin kaynağıydı. bunlara şunlar dahildir:

  • Konfüçyüsçülük
  • Taoizm
  • Yasalizm

Teknoloji

Çin Uygarlığı, teknolojik ve bilimsel açıdan çok önemli bir gelişmeler yaşanmıştır. Kağıt, matbaa, pusula, barut gibi önemli icatlar, Çin’de ortaya çıkmış ve dünyaya yayılmıştır. Aynı zamanda, Çin’in seramik, ipek, porselen, bronz işçiliği gibi el sanatları da büyük bir ün kazanmıştır.

Avrupa’ya göre çok erken dönemde gemicilik ve denizcilik alanında ilerlemeler katlettiler. Mıknatıslı pusula bir başka Çin buluşuydu. On binlerde gemiden oluşan filolarla uzun mesafeli yollar almışlardır. Hata bir sefer bu gemilerde Çin İmparatorunu eğlendirmek için Afrika’dan zürafa dahi getirilmiştir. Çinlilerin dikkat çeken tarafı ise gittikleri yerde hiçbir zaman Avrupalılar gibi yağma yapıp adam öldürmemeleriydi…

Çin uygarlığını en çarpıcı yanı teknoloji alanındaki gelişmelerdi. İleri matbaacılık Kâğıt para ve kütüphanelerin önünü açmıştır. Çin kentleri Avrupa kentlerinden daha büyüktü 11. yüzyılda muazzam bir demir sanayi vardı. Öyle ki 700 yıl sonra Sanayi Devrimi‘ni gerçekleştirmiş İngiltere bile 11.yüzyıldaki Çin’in demir üretimini geçemedi.

Gerçek barutu ilk bulanlar muhtemelen Çinlilerdi. 14, yüzyılda Moğol hükümdarını devirmek için top kulandılar.

Antik Çin Uygarlığı birçok önemli gelişmeden sorumludur. bunlara şunlar dahildir:

  • İpek Yolu
  • Barut
  • Kağıt
  • Matbaa
  • Pusula

Sonuç olarak, Çin Uygarlığı, binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan ve kültürel, sosyal, siyasi ve ekonomik açılardan büyük bir zenginliğe sahip olan bir uygarlıktır. Tarım, kültür, teknoloji ve siyasi yapı gibi alanlarda önemli bir etki yapmış ve dünya tarihindeki en etkili uygarlıklardan biri olarak kabul edilmiştir.

Antik Çin Uygarlığı hakkında bazı ilginç gerçekler şunlardır:

  • Antik Çinliler, dünyanın en kalabalık uygarlığıydı. MÖ 1 yılında nüfuslarının 120 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.
  • Antik Çinliler, dünyanın en güçlü ordularından birine sahipti. MÖ 2. yüzyılda, ordu 1 milyondan fazla askerden oluşuyordu.
  • Antik Çinliler, dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden birine sahipti. Tarım, ticaret ve üretimde oldukça gelişmişlerdi.

Pusula

Bir teoriye göre, pusula manyetit taşı olarak bilinen doğal bir mıknatısın keşfiyle ortaya çıktı. Manyetit taşının kuzeye doğru çekim gücü, pusulanın temelini oluşturdu. Pusula, ilk olarak denizcilikte yön bulmak için kullanıldı. 11. yüzyılda Song Hanedanlığı döneminde Çinli denizciler pusulayı deniz seferlerinde kullanmaya başladılar. 12. yüzyılda pusula, Arap denizciler tarafından da benimsendi ve 13. yüzyılda Avrupa’ya yayıldı.

Matba

En yaygın teoriye göre matbaa ilk olarak MS 1040 civarında Çin’de Bi Sheng tarafından icat edildi. Bi Sheng, kil kalıplardan mürekkep basarak kitap basmayı başardı. Daha sonra, 12. yüzyılda, Pi Sheng adında başka bir Çinli mucit, ahşap harfleri kullanarak basım tekniğini geliştirdi. Bu teknik, daha hızlı ve daha verimli bir şekilde kitap basılmasını mümkün hale getirdi.

Sonuç

Modern öncesi dönemde uygarlıkların hiçbiri Çin’den daha ileri görünmüyor ve kendisini ondan daha üstün hissetmiyordu. 15.yüzyılda Avrupa’nın 50-55 milyonluk nüfusuna karşı Çin’de 100-130 milyonluk nüfus vardı. Bunun yanında mükemmel bir kanal sistemi ve buna bağlı olarak bereketli topraklar mevcuttu.

Tüm bu imkanlara rağmen Çin tüm dünyaya arkasını dönmeye karar vermişti. İlk önce açık denizlerde gemicilik faaliyetleri yasaklandı ve bunu benzer yasaklar takip etti. Savaş gemileri kazığa çekildi ve çürümeye bırakıldı. Bundaki asıl sebep Konfüçyüsçü bürokrasinin tutuculuğundan başka bir şey değildi.

Devletin üst kademelerinde yer alanlar denizaşırı genişlemeye ve ticarete dayalı daha parlak bir gelecek yaratmanın değil geçmişi korumanın ve yeniden yakalamanın peşindeydiler.

Tutucu rejim bilimsel eserleri sınırlandırdı, demir fabrikalarını kapattı, kâğıt para kullanımına son verdi, denizaşırı ticaret ve balıkçılık yasaklandı. 16 yüzyılın başlarında Çin’i ziyaret eden ilk Avrupalı gemiciler ülkenin büyüklüğünden, nüfusunda, zenginliklerinden etkilenmişlerse de geldikleri yerin kendi içine dönmüş bir ülke olduğunu fark etmişlerdi.

Kaynak

Büyük Güçlerin Yükseliş ve Çöküşleri-Paul Kennedy

Benzer İçerikler

Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir