Haçova Meydan Muharebesi

Haçova Meydan Muharebesi, Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya Arşidüklüğü arasında gerçekleşen bir savaştır. Bu muharebe, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avusturya’ya karşı gerçekleştirdiği seferlerden biri olan 1697 Osmanlı-Avusturya Savaşı’nın bir parçasıdır.

Haçova Meydan Muharebesi Nedeni

Osmanlı tarihinde Eğri Seferi ya da Haçova Meydan Muharebesi olarak bilinen bu seferin amacı Avusturya’nın Macaristan’daki en önemli kalelerinden Eğri Kalesi’ni ele geçirmekti. Zira bu kale Avusturya ile Erdel arasındaki haberleşme yollarını kontrol altında bulundurması hasebiyle son derece stratejik bir öneme sahipti.

Eğri Kalesi‘nin Fethi

Söz konusu sefer için hazırlıklar sürerken Sadrazam Sinan Paşa ölmüş yerine İbrahim Paşa tayin edilmiştir.

III. Mehmet’in bizzat başında yer aldığı Osmanlı ordusu, çok iyi tahkim edilmiş Eğri Kalesi’ni 19 günlük şiddetli kuşatmadan sonra 12 Ekim 1596 fethetti. Bu başarısından dolayı III. Mehmet’e Eğri Fatihi unvanı verildi.

Haçova Muharebesi

Eğri’yi geri almak üzere Arşidük Maximillian harekete geçti. Onu durdurmak için görevlendirilen Cafer Paşa’nın kuvvetleri büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı. Bunun üzerine toplanan harp meclisinde bazı vezirlerin Eğri Kalesi’nin fethiyle yetinilmesi ve geri dönülmesi söylemlerine karşın Sadeddin Efendi Padişah’ı savaşa ikna etti ve Maximillian üzerine gidilmesine karar verildi. Haçova ovasına inen Osmanlı birlikleri savaş düzen aldı. Osmanlı ordusunun merkezinde Padişah, Sadrazam ve Sadeddin Efendi; sağ kanatta Anadolu Beylerbeyi; sol kanatta Rumeli Beylerbeyi; öncü kuvvetlerinin başında ise Gazi Giray bulunuyordu. Maximillian komutasındaki müttefik ordusunun saldırısıyla savaş başladı. İlk gün gözle görülür bir netice alınamadı. Ancak daha sonra Avusturya kuvvetlerinin üstün ateşli gücü etkisiyle Osmanlı kuvvetleri dağılma emaresi gösterdi. Avusturya askerlerinin büyük bir kısmı Türk ordugâhını yağmaya başladığı sırada savaş eri olmayıp da geri hizmetlerde görevli kişilerin beklenmedik bir şekilde saldırıya geçmesi üzerine Avusturya askerleri arasında süratle bozgun alametleri belirdi ve Avusturya ordusu hezimete uğradı. Burada dikkat edilmesi gereken husus Osmanlı’ya savaşı asıl kazandıran geri hizmetlerde görevli kişilerin saldırısından ziyade Yeniçerilerin disiplini ve padişahın geri çekilmemesidir. Öyle ki ilk etapta Bozguna uğrayan Osmanlı birlikleri Padişahlarını ön saflarda görünce yeniden hücuma kalkması savaşı Osmanlı’ya kazandırmıştır.

Maximillian canını kurtarmak için geri çekilmesiyle Osmanlı kuvvetleri kesin olarak savaşı kazandı. Ancak zaferin nimetlerinden gerektiği gibi istifade edilemedi. Padişahın İstanbul’a dönmek istemesi bunun başlıca sebebi olmuştur. Ayrıca bu savaş Osmanlı zaferiyle sonuçlanan son büyük meydan savaşı olarak dikkat çekmektedir.

Haziran 1597’de genç ve tecrübesiz serdar Satırcı Mehmet Paşa Avusturya cephesine gönderildi. Avusturya ordusu Yanık Kaleyi muhasara edip aldı. 1598’te Satırcı, Kırım Hanı Giray’in desteğiyle Varat üzerine yürüdü ancak netice alamadı. 1598’te düşmanın hedefinde ise Temeş vardı.

Satırcı Mehmet Paşa’nın azli ile yerine Sadrazam İbrahim Paşa tayin edildi. 1599’da ise cephede bir hadise yaşanmadı.

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir