Osmanlı Medrese Teşkilatı
Osmanlı Medrese Teşkilatı, Osmanlı Devleti’nin eğitim sistemini oluşturan bir yapıdır. Medreseler, İslam dini bilgileri ve felsefesi konularında öğrencileri yetiştirirken aynı zamanda Osmanlı Devleti’nde bürokratik ve siyasi görevler için de eğitim veren kurumlardı.
Osmanlı Medrese Teşkilatı, ilk olarak 1299 yılında I. Osman Bey tarafından Bursa’da bir medrese kurulmasıyla başladı. Daha sonra bu sistem, tüm Osmanlı topraklarına yayıldı ve 17. yüzyıla kadar önemli bir eğitim kurumu olarak varlığını sürdürdü.
Medreselerde okutulan dersler arasında Kur’an-ı Kerim, hadis, tefsir, fıkıh, kelam, mantık, matematik, astronomi, tarih, edebiyat gibi alanlar bulunmaktaydı. Öğrenim süresi genellikle 6 ila 12 yıl arasında değişirken, öğrenciler mezuniyet sonrasında üst düzey idari, dini ve hukuki görevler için atanabiliyordu.
Osmanlı Medrese Teşkilatı, Osmanlı Devleti’nin kültür, sanat, bilim ve felsefe alanlarındaki gelişimine katkıda bulunduğu gibi, devletin yönetim yapısının da temel taşlarından biri oldu. Ancak 18. yüzyılın sonlarına doğru, Batı’da gelişen modern eğitim sistemleri nedeniyle Osmanlı Medrese Teşkilatı’nın önemi azalmaya başladı ve eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapılmaya başlandı.
Osmanlı Medrese Teşkilatı Nedir?
Medreselerde müderrisin merkezde olduğu bir sistem hakimdi. Dersler aşağı medreselerde özet, yüksek medreselerde ayrıntılı olarak işlenmekteydi. Osmanlı’da ilk medrese 1330 yılında açıldı. Davud-u Kayseri ilk müderris olmuştur. I. Murad ve Y. Bayezid zamanında yeni medreseler yapıldı. Medreseler Umumi medrese ve Hususi medrese olmak üzere ikiye ayrılır.
Haşiye-i Tecrit[1] ile eğitime başlayan talebe altmışlık medreseyi bitirince icazet alırdı. Eğitim süreleri 16. yüzyılda 8-9 yıl iken daha sonraları 2 yıla kadar düşmüştür. Bir öğrenci Sıbyan mektebi seviyesinde ise talebe, medresenin ilk aşamasında ise sufte, medreseyi bitirme aşamasında ise danişment olarak ifade edilir. Ortalama bir medresede 10-15 öğrenci bulunurdu.
Devlet medreseleri finanse etmezdi giderler vakıflar tarafından karşılanırdı. Medreselerde öğrenciye yeme içme ve barınma imkanı sağlanır. Günlük yevmiye üzerinden harçlık ödenirdi. Ayrıca bahariye ve nehariye olarak yılda iki kez kıyafet verilirdi
Medreseler umumi ve ihtisas olarak ikiye ayrılır. Umumi bittikten sonra isteğe bağlı olarak ihtisasa gidilebilirdi.
Umumi Medreseler
- Haşiye-i Tecrit (yirmili)
- Miftah (otuzlu)
- Telvih (kırklı)
- Ellili Medreseler (Dahil ve Hariç)
- Altmışlı Medreseler (Sahn-ı Seman-Süleymaniye)
İhtisas Medreseleri
- Darül kurra
- Darül Hadis
- Darüt-tıp
- Heyet Medreseleri
Dersler
Medresede okutulan dersler Kuran’ı ve hadisleri daha iyi anlamaya yöneliktir. Dersler nakli ve ilmi olarak ikiye ayrılır.
Nakli[2]
- Hadis
- Hadis Usulü
- Tesfir
- Tesfir Usulü
- Fıkıh
- Fıkıh Usulü
- Akaid
Akli
- Kelam
- Mantık
- Belagat
- Hendese
- Felsefe
- Sarf
- Nahiv
Bir öğrencinin medreseyi bitirmesi için 15 sene harcaması gerekirdi. Fakat 16. Yüzyılın sonlarından itibaren bir yılda medrese bitirilmiş. Bunun bir sebebi de Beşik ulemalığıdır. Bu sistem nedeniyle 15 yaşında çocuklar hoca olarak atanmıştır. Bu da sistemin bozulmasına neden olmuştur. Ayrıca medrese sistemini bozan bir diğer neden ise akli derslerin 16. yüzyılın sonunda kaldırılması olmuştur.
Müderrisler
Müderris, medrese ve camilerde ders veren kişidir. Osmanlı’da ilk müderris Davud-u Kayseri’dir.
Dahil ve Hariç derslerini gören kişi icazet alıp mezun olduktan sonra atanmak için kazaskere gidip ruzname isimli bir deftere kayıt olur. İki çeşit defter vardır. Birisi Rumeli için biri Anadolu için. Hangi tarafta görev yapmak istiyorsan o deftere kaydoluyordu. Bundan sonra atanmak için beklerdi. Kanuni döneminde bu medrese öğrencilerinin derhal atanamadığı görülüyor. Ebusuud Efendi bunun önüne geçmek için en fazla 7 yıl beklenecek kuralı koymuştur. Bu bekleme süresi nedeniyle Suhte isyanları çıkarmışlardır. Bu da tam Celali isyanlarına denk gelir.
Mezunlar ilk olarak 20 akçe yevmiye ile Haşiye-i Tecrid medreselerine tayin olurdu. Bundan sonra öğrenci gibi kademeli olarak seviye atlarlar. En üst kademesi 60’lı medreselerdir. Bir müderrisin ilmiye yolculuğu son rütbeye kadar 25-30 yıl sürerdi. Aynı yere tayinini isteyen varsa aralarında Sınav yapılırdı. Müderrislerin paralarını devlet değil vakıf verirdi. Gerekli şartları karşılarlarsa kadılık ve müftülük yapabilirlerdi.
Muid
Medreselerde müderrislerin muid adında yardımcıları vardır. Bu muidler sınıf içinde kesin müderris olacak kişiler olarak görülürler. Muidler, hoca gittiği zaman tekrarlatan, konuyu öğrenciye anlatan, liyakatli talebelerdi. Ayrıca diğer öğrencilerde ekstra 5 akçe fazla alırlardı.