Platon
Platon (427-347), Poseidon’a dayandığı söylenen Kodros sülalesinden (Aristokratik Tutum). Olimpiyatlarda başarılar kazanmış yakışıklı bir sporcudur. 20 yaşında Sokrates’in çekimine kapılınca sporu ve sanatı bırakıp kendini düşünce yaşamına vermiş. Yunan toplumuna düşünceleriyle fayda sağlamaya can atarken,
Otuz tiranlar arasındaki akrabaları ona bu fırsatı sunmuş ancak onların demokrat vatandaşlara karşı giriştikleri terör eylemleri onu oligarşik partiden soğuttu. Demokratların ise en sevdiği hocası Sokrates’i ölüm ile cezalandırmaları üzerine onlardan da soğudu. Nihayetinde kendisini politika kuramına verdi. Syrakuza kralı kendisinin siyasal düşüncelerinden yararlanmak için ona bir fırsat verir ancak reform önerilerinin savsakladığı görülünce kralla arası bozulur. Bundan sonra köle pazarında satılır. Atina’ya dönen Platon, Heros Akademikos’un mezarının yanında ki arsada felsefe okulu (akademia) açar. Burada filozof yöneticiler yetiştirmeye çalışır. Ona göre “ya filozoflar kral olmalı ya da krallar filozof olmalı” nihayetinde ikinci kez başarısız bir Syrakuza serüveni yaşar ve o zaman ideal devleti kurulamayacağını kabul eder.
Siyaset felsefesinin onun düşünüşünün odak noktası olmuştur. Sokrates’in eşitsizlikçi düşüncelerini işleyip geliştirdiğini görüyoruz. Sokrates’in “bilgelerin yönetimi“ düşüncesini genel bir felsefe biçiminde sistemleştirmiş ve o da “filozofların yönetimini” savunmuş. Yönetimin filozoflara ait olması gerektiğini kanıtlamak içinde varlığı nesne (Madde) ve idea (Düşünce) olarak ikiye ayırmış. Bununla nesnenin kendini yönetemeyeceğini düşünce tarafından yönetileceği kanıtlamaya çalışmış. Toplumu yönetenler bilgeler, akıllılar yani filozoflar olmalıdır. Mitosa dayanarak (mağara efsanesi) bunu açıklamaya çalışır.
Toplumu yönetenler bilgeler, akıllılar yani filozoflar olmalıdır. Mitosa dayanarak (mağara efsanesi) bunu açıklamaya çalışır.
Platon’un idealar öğretisi evreni ikiye ayırır
- Nesneler Evreni
- İdealar Evreni
Gerçek evren idealar evrenidir. Nesneler onun kötü bir kopyasıdır. Geçeğin bilgisi ideaların bilgisidir. Nesneler evrendeki her şeyi özellikle toplumsal kurumları olabildiğince idealar evrenine benzetmeye çalışmalı, bunun için her şeyi idealar evrenindeki biçimlere göre düzenlenmelidir.
Platon idealar ve nesneler evreni olarak iki evren bulunduğuna göre, bu iki evrenle ilgili olarak iki tür bilginin bulunduğunu söyler. Ruhun idealar evreninde edindiği, salt akıl yoluyla edinilen bilgi, gerçeğin doğru bilgisidir. “Episteme”dir. Nesneler evreninde duyularımızla edindiğimiz bilgi ise, nesneler gerçek varlıkların kopyaları oldukları için, gerçeğin bilgisi değildir; “Doksa”dır. Bununla birlikte bu dünyada gerçeğin bilgisine ulaşma şansımız vardır. Bunun için de duyu organlarıyla edindiğimiz bilgilere değil, akla güvenmeliyiz.
Platon’un Siyaset Felsefesi: Üç kitabında yoğun olarak görülür:
1-Politeia (Devlet)
2-Politikos (Devlet Adamı)
3-Normal (Yasalar)
1- Devlet
Toplumu yaratan şey iş bölümüdür. Ayakkabıcı çiftçiye, çiftçi ayakkabıcıya muhtaçtır. Toplumda uzmanlaşma gereklidir. Kendi aralarında uzmanlaşmalıdırlar. Ayakkabıcılar kendi dalında, çiftçiler kendi dalında uzmanlaşmalıdırlar. Buna göre halk üçe ayrılır:
Besleyiciler (üreticiler) Sınıfı: Toplumun ekonomik kesimini oluştururlar. İşçiler zanaatçılar ve çiftçiler olup, bunların kafası değil bedeni işler. Yöneticileri beslemelidirler.
Koruyucular Sınıfı: Doğuştan yürekli, güçlü ve çevik olanlar bu sınıfı oluşturur. Bu sınıfın çocuklarının yetiştirilmesi önemlidir. Eğitim şarttır. Genç ve körpe iken insan istenilen kalıba sokulabilir. Koruyucular için komünist yaşamı şart koyar. Askeri gücü olan koruyucuların, bu güce dayanarak kendi vatandaşlarına haksızlık yapılmasını önlemek içindir. Besleyiciler için tanıdığı özel mülkiyet hakkını koruyuculara tanımaz. Platon’a göre iki şey insanı işe yaramaz duruma getirir: zenginlik ve yoksulluk. Yöneticiler, işte bu iki düşmanın kente sinsice girmesini önlemelidirler. Bu sınıf için aile kurumunu ortadan kaldırır. Aile çıkarlarını gözetmek, toplum çıkarlarına ters düşer. Aile sevgisi topluma karşı sevgiyi azaltır, der. Koruyucu sınıfın kız çocukları da erkek çocukları gibi aynı eğitimden geçecektir. Ayrım yoktur. Kadınlarında savaşçı olabileceğini söyler (Dişi çoban köpekleri). Ayrıca felsefeye eğilimli erkekler gibi seçilerek filozof yönetici yapılabileceğini söyler.
Filozof-Yöneticiler Sınıfı: Koruyucu sınıf içinden felsefeye eğilimli kişiler seçilirler ve 30 yaşına kadar eğitilirler. Bunlar arasından sivrilebilenlere 50 yaşına kadar sürecek diyalektik bilgi ve felsefe eğitimi verilir. Bunu da aşanlara son basamak olan iyi ideası’nı kavramaları için son bir eğitimden geçerler, bu aşamayı da aşarlarsa yönetici olarak topumun başına getirilirler. Halk yararına, halk için düşünürler. Yalnız toplum yararına mitoslardan yaralanarak yalan söyleyebilirler.
Platon tanrın insanların mayalarına kattığı cevher olduğunu söyler, altın mayalılar yönetici, gümüş mayalılar koruyucu, demir ve tunç mayalılar besleyici olarak yatırılmıştır.
Eğitim= Koruyucu sınıf için şarttır.
Mülkiyet= Sadece üreticiler için vardır.
Ev-Kadın-Aile= Çalışırken kadın ve erkek eşittir. ()Eğitim iki cins içinde vardır.
Platon’un Adalet Ve Eşitlik İlkesi: İdeal devlet, adaletli devlettir. İdeal devlette 4 erdem vardır:
1-Bilgelik: Yöneticilerin erdemidir.
2-Yiğitlik: Koruyucuların erdemidir.
3-Ölçülülük: Hem koruyucuların hem yöneticilerin erdemidir.
4-Adalet: Tüm sınıfların ortak erdemidir.
Bir sınıfa mensup olan diğer sınıfa geçemez.
2- DEVLET ADAMI
Devlet adamının özellikleri ve görevlerinin neler olması gerektiğini araştırır.
Yönetimlerin Dolaşımı
Tarihte ideal devlete benzer bir yönetim görülmüştür ki o Patriarşi dir. Yönetim tek bir kabile şefinin eline geçince, tekin yönetimi monarşi kurulur. Birkaç kabile şefi, toplumu birlikte yönetirlerse en iyilerin yönetimi aristokrasi görülür. Tarihte daha sonra görülen monarşilerden ve aristokrasilerden farklı olarak bu yönetimlerin başında bilge yöneticiler bulunuyordu. İşte daha sonraki monarşi ve aristokrasiden ayırmak için bunlara gerçek denmiştir. Bundan sonra bozulma olur. Aristokratların mirasçılara akla değil bedene önem verdikleri için durumları korumak için akıldan çok duygulara, şan, şerefe, önem vermeye başlarlar ve timokrasi doğar.
Timokraside şan ve şeref çok önemlidir. Koruyucuların önemi ortaya çıkar. Bundan sonra zenginliğe ve azınlığa dayalı bir tür diktatörlük olan oligarşi doğar. Yoksullar giderek daha da çok sömürülünce ayaklanırlar ve demokrasiye geçilir. Bu dönemde insanlar yasalara karşı saygılıdırlar ve yasalı demokrasi olur. Yönetim herkese eşit haklar sağlar. Ancak eşit olmayanlara eşit haklar vermek Platon’a göre adaletsizliğin kendisidir. Özgürlüğe alışan köleler, başına buyruk olacaklardır. Bu sefer yönetim özgürlükleri kısıtlayacak. Ancak halk ayaklanıp zenginin malını almak isteyince yasasız demokrasi oluşacak. Özgürlüğü kısıtlanan insanlar (bu arada yöneticiler hakları alabilmek için oligarşik düzen kurmaya çalışırlar) aralarından tek bir kişiyi çıkarıp yönetici seçerler ve yöneticilere karşı ayaklanırlar. Tek kişinin zorba yönetimi tiranlıktır. Ancak yasasız ve tek kişiye dayandığı için bu da sürekli olmayacaktır. İdeal monarşiye geçilir. Burada tam bir dönüm söz konusudur.
Yönetimlerin Sınıflandırılması
Platon yönetim türlerini en iyiden en kötüye şöyle sıralamıştır:
- Monarşi
- Aristokrasi
- Yasalı Demokrasi
- Yasasız Demokrasi
- Oligarşi
- Tiranlık
Yönetici Sayısı Yasalı Yönetimler Yasasız Yönetimler
Tekin Yönetimi | Monarşi | Tiranlık |
Azınlığın Yönetimi | Aristokrasi | Oligarşi |
Çoğunluğun Yönetimi | Yasalı Demokrasi | Yasasız Demokrasi |
3- YASALAR
Platon Devlet’ te zamanın koşullarının ideal devleti kurmasına olanak verip vermeyeceğine bakmaksızın bir devlet tasarısı çizmişti. Hatta bu devletin kendisi tarafından kurulabileceğine inanıyordu. Fakat Syrakuza macerası boşa çıkınca artık var olan koşullar doğrultusunda kurulabilir bir devlet tasarısının çizmenin bilincine vardı.
“Devlet” adlı eserinde ideolojik yönü ağır basarken, Yasalar ’da bilimsel yönünün etkisini göstermiştir. Bunda insanların zayıflığı nedeniyle komünist düzeni gerçekleştiremeyecekleri kabul edilerek, koruyucular ve yöneticiler için de özel mülkiyet düzenini kabul ettiği ikinci en iyi yönetimi sunar.
Devlet toplumun ihtiyacına cevap verebilmelidir. Yönetme hakkı, yaşlı (zengin aristokrat) olanlardan bilgisi olanlardandır. Genellikle zenginlik ön plandadır. Zenginlik toprağa dayanmalıdır. Zanaatı saymaz. Servette ve mülkiyette aşırılıklar, eşitsizlikler, özel ve toplumsal kavramlara yol açar. Onun için toprak mülkiyetini eşitleştirmek gerekir. Bunun için vatandaş sayısını belli değişmez bir sayı olarak saptamalı. Bu sayı 5040 sayısıdır. Kadın, çocuk ve köleler dahil değil, Platon halk dediğinde bu 5040 vatandaşı kastediyor. Ancak bu kişisel mal değil, toplumun ortak mülkü sayılır ve vatandaşlar toprakları işletmezlerse ellerinden alınır. Ayrıca alınıp satılamaz. Toprak tek bir çocuğuna evli olmak şartıyla (kız veya erkek) geçecektir. Nüfus artışı etkilemeyecek. Nüfus azsa diğer sitelerden alınacak; fazla ise koloniler yoluyla gönderilecektir. Ayrıca polis devletinde meteoikoslar yani yabancı kimselerde vardır. Ancak bu (5040) sayıdan dolayı en fazla 20 yıl kalabileceklerdir. Platon vatandaşları ayrıca zenginliğe göre ayrılır:
1-Toprağı ve toprağın değeri kadar menkulü olanlar
2-Toprağı ve toprağının iki katı menkulü olanlar
3-Toprağı ve toprağının üç katı menkulü olanlar
4-Sadece toprağı olanlardır.
Toplumu üç ana sınıfa ayırır.
1-Vatandaşlar: Politika ve askerlikle uğraşan sınıf.
2-Metoikoslar: Ticaret ve zanaata uğraşan sınıf.
3-Köleler: Tarımla uğraşan sınıf.
Topraklar vatandaşlara dağıtılmış olmakla onlar bu topraklarda kendileri çalışmayacaktır. Köleler toprağı ekip biçecekler. Ayrıca vatandaşlar zanaat ve ticaretle de uğraşmayacaklardır. Ticaret işlerine yabancılar bakacaktır. (Metoikoslar)
İkinci en iyi devletin siyasal kurumları
Halk Meclisi: Tüm vatandaşlara açık bir yasama organıdır.
Üç Yüz Altmışlar Meclisi: Kura ile belirlenen otuzar kişilik gruplar, her ay farklı gruplar olmak üzere yönetim işlerine bakarlar.
Yasa Bekçileri Kurulu: Kamu çıkarlarını koruyup, hileyi önlemek amaçları içinde toplumun yasalara uygun yaşayıp yaşamadığını denetler.
Şafak Kurulu: En önemli kurumdur. Görevi toplumu en iyi yasalara kavuşturmak ve düzenin sürdürülmesidir. Şafakta toplanırlar, Filozof eğilimliler.
Memurlar: en önemli memurluklar üst sınıftan seçilir.
Platon Yasalar adlı eserinde Devlet ve Devlet Adamı’ndaki görüşlerinin tersine yönetimin bir kişide toplanmayıp, paylaştırılması gerektiğini ifade etmiştir.
Platon’un etkileri günümüzde dahi sürer. Platon, filozofların yönetici olmaları gerektiğini söyleyerek politikaya atılmıştır. Ancak başarılı olamamıştır. En ünlü öğrencisi Aristo’dur.
Yorum