Türk Demokrasi Tarihi
Türk Demokrasi Tarihi, Türkiye’nin demokratik sürecini ve demokrasiye geçişini anlatan bir dönemdir. Türk Demokrasi Tarihi’nin önemli dönüm noktalarını ve demokratikleşme sürecini ele alacağız.
Demokrasi
Demokrasi kelimesinin kökeni Yunanca dimokratia’ dan gelir. Genel olarak anlamı halkın yönetimi yahut çoğunluğun idaresi olarak bilinse de farklı tanımları ve özelliklerine göre ayrımları vardır. Uygulama bakımından dolaylı (temsili) demokrasi, doğrudan demokrasi ve yarı temsili demokrasi vardır (önemli kararlar halka danışılır). Alt yapı olarak da Doğu tipi demokrasi ve Batı tipi demokrasi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Osmanlı’da Demokratikleşme Hareketleri
Osmanlı demokratikleşme hareketleri III. Selim ile başlıyor. Senedi ittifak, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, I. Meşrutiyet, II. Meşrutiyet ile sürmüştür.
Osmanlı askeri bir devletti seferlerin durmasıyla çarkın durmasına neden oldu. Devlet çöküşe geçti. Bu yüzden III. Selim ilk olarak askeri ıslahatlardan başlıyor. III. Selim demokratikleşmeden ziyade kötü gidişe dur demek için hareket geçiyor. Nizam-ı Cedit ile yeni bir düzen kuruyor. Ancak bu düzenle ulemanın çıkarına taş koyuyor. Zaten bozuk olan hükümdar, ulema ve yeniçeri arasındaki ilişki bu dönem daha da kötüye gitti.
Türkiye’de Demokrasiye Geçiş
Türkiye’de demokrasiye geçiş süreci, 1923 yılında Cumhuriyet’in ilanıyla başlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu dönemde, Türkiye’de demokratikleşme çabaları ve reformlar başlamıştır.
Türk Demokrasi Tarihinde Çok Partili Dönem
Türkiye’de çok partili dönem, 1946 yılında yapılan seçimlerle başlamıştır. Bu dönemde, Türkiye’de çok sayıda siyasi parti kurulmuş ve seçimler düzenli olarak yapılmıştır. Ancak, bu dönemde siyasi istikrarsızlık ve askeri müdahaleler yaşanmıştır.
1921 Anayasası (20 Ocak 1921)
20 Ocak 1921’de ilan edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanun’u Türkiye Devleti’nin ilk anayasasıdır. Kısa bir anayasa olmasına rağmen yerinde yönetim ve yerel yönetim ilkelerini esas almıştır. İlk kez Türkiye Devleti tabiri kullanılmıştır. Bir geçiş anayasasıdır ve Türk tarihinin en yumuşak anayasadır. Meclis hükümeti sistemini ve kuvvetler bilgi esastır. 23 madde 1 ekten oluşmaktadır. İlk dört maddesi önemlidir.
- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu gücü ancak meclis kullanır. Meclisten üstün bir güç yoktur.
- Yasama, yürütme, yargı meclise aittir. (kuvvetler birliği)
- Din ve şeriat işlerini yürütmek TBMM’ye aittir.
- Padişah ve halifenin geleceği meclisin vereceği karara bağlıdır.
1924 Anayasası
24 Anayasası, 1961’e kadar tam 37 sene yürürlükte kalmış olup en uzun yürürlükte kalan aynı zamanda üzerinde en fazla değişiklik yapılmış anayasamız olmuştur. Sert anayasa olarak bilinir. Kuvvetler birliği ve egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi sürdürülmüş. Ancak yargı bağımsızlaştırılmıştır. 1928’de laikliğe aykırı görülen Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır ibaresi kaldırılmıştır. 105 madde 6 bölümden oluşur. İlk 8 maddesi genel esasları içermektedir. Bu esaslar Osmanlı ile bütün ilişkileri kopardığı için ihtilali bir nitelik göstermektedir.
- 1. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.
- 2. Türk Devleti’nin dini İslam, dili Türkçe başkenti Ankara’dır. (1928’de devletin dini İslam’dır maddesi çıkarılarak anayasa laik hale getirilmiştir.)
- 3, 4, 5. maddeleri hakimiyetin kayıtsız şartsız Türk milletinde olduğu bu yetkinin meclis tarafından kullanılacağı ve meclisin üstünlüğü ifade edilmiştir.
- 6. yasama, yürütme ve yargı ile ilgili hükümler yer alır. Buna göre yasama ve yürütme meclistedir.
- 7. madde ise yargı yetkisini bağımsız mahkemelere bırakmıştır.
- 9-30. arası maddeler yasama işlerini düzenler bu maddeler arasında en dikkat çekenin 10 ve 11. Maddeler olduğu görülmektedir. Seçme ve seçilme hakkı yalnızca erkeklere verilmiştir. (Bu durum 1934 yılında düzenlenmiştir.)
- 31-52. arası maddeler yürütme işleri düzenlenmiştir. Devlet başkanı aynı zamanda yürütmenin başıdır. Ancak yasama açısından yetkileri semboliktir.
- 53-67. Maddesi yargı ile ilgilidir. Yüce divanın çalışma biçimini ortaya koymuştur. Yargının bağımsızlığı güvence altına alınmıştır.
- 68-88 maddeler arası kamu özgürlükleriyle ilgilidir. Her vatandaş özgür doğar, özgür yaşar özgürlük başkalarının hakkına zarar vermeyeceği kadar geçerlidir. Her türlü zümre, sınıf, aile ve kişi ayrıcalıkları kaldırılmıştır. Herke kanun önünde eşittir. Can, mal, konut dokunulmazlıkları vardır. İşkence, eziyet, mala el koyma, angarya yasaktır. Asayişe ve terbiyeye, kanunlara aykırı olmama koşulu ile her türlü dinsel toplantı serbesttir. Haberleşme gizlidir. Vergiyi sadece devlet toplar. Vatandaşın toplanma ve dernek kurma hakkı vardır. Eğitim öğretim serbesttir. Sadece ilkokul zorunludur. Anayasanın
- 99-105. Maddeleri arası illerin yönetiminden, memurlardan ve mali işlerden bahseder. Anayasada bu bölüm diğer dünya anayasalarında I. bölüm olmasına rağmen bizim anayasamızda son kısımdır.
Farklılıkları
1921 | 1924 |
Meclis hükümeti sistemi | Kabine sistemi |
Seçimler 2 yılda bir yapılır | Seçimler 4 yılda bir yapılır |
Yargı TBMM’ye bağlıdır | Yargı bağımsızdır |
Geçiş anayasası | İhtilali anayasa |
23 madde 1 ek | 105 madde 6 bölüm |
Benzerlikleri
- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir
- Güçler birliği TBMM’ye aittir.
- Meclisin üstünde güç yoktur.
1961 Anayasası’nın Özellikleri (9 Temmuz 1961)
- İki meclisli parlamento (Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu) sistemini kabul edilmiştir.
- Kuvvetler ayrılığı prensibi getirildi.
- Yürütme organı Cumhurbaşkanı ve Bakanlar kurulu tarafından oluşur.
- Meclis yasaların kabulünde son söze sahiptir
- Hukuk devleti ilkesi benimsenmiştir
- Sosyal devlet anlayışı benimsenmiştir
- Seçimlerin serbest, gizli, eşit, tek dereceli genel oy ilkelerine göre yapılacağı belirtilmiştir
- Çoğunlukçu demokrasi anlayışından çoğulcu demokrasi anlayışına geçildi
- Temel hak ve hürriyetlerle ilgili geniş düzenlemeler yer verilmiştir
- Üniversitelere ve TRT’ye özerk statü tanındı
- Anayasa Mahkemesi kuruldu
- DPT kuruldu
- Milli Birlik Komitesi kuruldu.
1961 Anayasası’nda 1971-1973 Ara Rejimleriyle Yapılan Rötuşlar
Bu değişikliklerin ana nedeni 1961 Anayasası’nın devlet otoritesini zayıflattığı ve devleti güçsüz kılmasıdır.
- Bakanlar kuruluna KHK çıkarma yetkisi verilerek yürütme güçlendirilmiştir
- Temel haklara sınırlama getirilmiştir
- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kurularak askerlerle idari işlemler Danıştay’ın görevinden çıkartılmıştır
- Devlet Güvenlik Mahkemeleri kurulmuş
- TRT’nin özerkliği kaldırılmış üniversitelerin özerkliği azaltılmıştır
1980 Askeri Darbesi
1980 yılında Türkiye, bir askeri darbeyle karşı karşıya kalmıştır. Bu darbe sonucunda, siyasi partiler kapatılmış, anayasa askıya alınmış ve askeri yönetim kurulmuştur. Bu dönemde, demokratik haklar kısıtlanmış ve insan hakları ihlalleri yaşanmıştır.
1983 Anayasası ve Demokratikleşme
1983 yılında yeni bir anayasa kabul edilmiş ve Türkiye’de demokratikleşme süreci başlamıştır. Bu anayasa, siyasi partilerin kurulmasını ve seçimlerin düzenli olarak yapılmasını sağlamıştır. Ayrıca, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını ve insan haklarına saygıyı garanti altına almıştır.
2000’li Yıllar ve AB Süreci
2000’li yıllarda Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecine girmiştir. Bu süreçte, Türkiye’de demokratikleşme çabaları hız kazanmış ve bir dizi reform gerçekleştirilmiştir. Ancak, bu süreçte de bazı sorunlar yaşanmış ve demokratikleşme süreci tam anlamıyla tamamlanamamıştır.
Türk Demokrasi Tarihi, Türkiye’nin demokratikleşme sürecini anlatan önemli bir dönemdir. Bu süreçte, Türkiye birçok zorlukla karşılaşmış olsa da, demokratik hak ve özgürlüklerin korunması ve insan haklarına saygı konusunda ilerleme kaydetmiştir. Ancak, hala bazı demokratikleşme sorunları ve zorluklar bulunmaktadır ve bu sorunların çözülmesi için daha fazla çaba sarf edilmelidir.
Sonuç
Demokrasi en güzel şekillinin cumhuriyette bulmuştur ancak demokrasi olması için cumhuriyet olması şart değildir. Önemli olan kuvvetler ayrımıdır. Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin ayrı olması son derece önemlidir. Zira demokrasi işlemezse anarşi rejim oluşur. İngiltere’de Monarşi olmasına karşın demokratiktir. Krallık halk tavizler vererek günümüze kadar kendini korumayı başarmıştır.