Wilson İlkeleri
Wilson İlkeleri ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından hazırlanmış ve 8 Ocak 1918 tarihinde tüm dünya kamuoyuna duyurulmuş ilkelerdir.
Wilson İlkeleri Neden Yayımlandı
Bu ilkeler uluslararası antlaşma koşullarını dengeleyici sınırlamalar getirerek I. Dünya Savaşı’nın neden olduğu yıkım ve buhranın tekrar yaşanmamasını ve dünya barışını amaçlamıştır.
Wilson İlkeleri ilk yayınlandığında 14 maddeden oluşmaktaydı. Bu maddelere daha sonra eklenen yeni ilkelerle bu sayı 27’ye çıkmıştır.
Wilson İlkeleri’nin Önemi
Wilson İlkeleri, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson tarafından I. Dünya Savaşı sonrasında ortaya atılan bir dizi prensiptir. Bu ilkeler, uluslararası ilişkilerde barışı ve istikrarı sağlamayı hedeflemekteydi. Wilson İlkeleri’nin önemi, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlamasına ve uluslararası toplumun yapısının değişmesine katkıda bulunmasıdır.
Uluslararası Barış ve İstikrar
Wilson İlkeleri, I. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan yıkım ve acıların bir daha yaşanmaması için uluslararası barış ve istikrarı sağlamayı amaçlamaktaydı. Bu ilkeler, savaş sonrası düzenlemelerde adaletin ve demokrasinin önemini vurgulamaktaydı. Wilson, uluslararası ilişkilerde savaşın yerine diplomasi ve müzakerelerin geçmesini savunmuş ve uluslararası anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini teşvik etmiştir.
Uluslararası İşbirliği ve Örgütlenme
Wilson İlkeleri, uluslararası işbirliği ve örgütlenmenin önemini vurgulamaktadır. Bu ilkeler, uluslararası toplumun ortak sorunlarına birlikte çözüm bulabilmesi için uluslararası kuruluşların kurulmasını öngörmektedir. Wilson, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlerin kurulmasını teşvik etmiş ve uluslararası barış ve güvenliği sağlamak amacıyla işbirliği yapılmasını savunmuştur.
Wilson İlkeleri’nin önemi, uluslararası ilişkilerde yeni bir paradigmanın ortaya çıkmasına ve uluslararası toplumun yapısının değişmesine katkıda bulunmasıdır. Bu ilkeler, uluslararası ilişkilerde savaşın yerine diplomasi ve müzakerelerin geçmesini savunmuş ve uluslararası barış ve istikrarın sağlanması için önemli bir adım olmuştur. Ayrıca, Wilson İlkeleri, uluslararası işbirliği ve örgütlenmenin önemini vurgulayarak, uluslararası toplumun ortak sorunlarına birlikte çözüm bulabilmesini teşvik etmiştir.
Sonuç olarak, Wilson İlkeleri, uluslararası ilişkilerde barışı ve istikrarı sağlamayı hedefleyen bir dizi prensiptir. Bu ilkeler, uluslararası toplumun yapısının değişmesine ve uluslararası işbirliği ve örgütlenmenin önemini vurgulamasına katkıda bulunmuştur. Wilson İlkeleri, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlamasına ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasına önemli bir katkı yapmıştır.
Maddeler Halinde Wilson İlkeleri
1. Tam bir açıklık içinde varılmış barış anlaşmalarından sonra hiçbir özel uluslararası anlaşmaya gidilmemeli ve diplomatik etkinlik her zaman içtenlikle ve kamuoyunun gözü önünde yürütülmelidir.
2. Denizlerin uluslararası sözleşmeler gereğince bütünüyle ya da kısmen kapatılabilmesi dışında, savaşta ve barışta karasuları dışındaki bütün denizlerde mutlak seyrüsefer serbestliği sağlanmalıdır.
3. Barışı onaylayan ve korumak için anlaşan ülkeler arasındaki bütün ekonomik engeller olabildiğince kaldırılmalı ve ticaretin eşitlik temelinde yürütülmesi sağlanmalıdır.
4. Her ülkede silah gücünün iç güvenliği sağlamaya yetecek en düşük düzeye indirilmesi için yeterli güvenceler karşılıklı olarak verilmelidir.
5. Sömürgelerin bütün talepleri serbest, açık görüşlü ve tümüyle tarafsız bir yaklaşımla ele alınmalı, bu tür egemenlik sorunlarının çözümünde ilgili halkların çıkarlarıyla egemenliği tartışılan devletin adil taleplerinin eşit ağırlık taşıması ilkesine kesinlikle uyulmalıdır.
6. Rusya İmparatorluğu’na ait bütün topraklardan yabancı askerler çekilmeli, Rusya’yı ilgilendiren bütün sorunlar, kendi siyasal gelişimini ve ulusal politikalarını bağımsızca belirlemesine olanak verecek biçimde dünyanın öbür uluslarının en uygun ve özgür işbirliğiyle çözülmeli, Rusya’nın kendi belirleyeceği kurumsal yapıyla özgür uluslar topluluğuna içtenlikle kabul edimesi, hatta gereksinim duyabileceği ya da isteyebileceği her türlü yardımın yapılması sağlanmalıdır. Gelecek birkaç ay içinde öbür ulusların Rusya’ya karşı tutumları iyi niyetlerinin, Rusya’nın gereksinimlerinin kendi çıkarlarından farklılığını kavrayıp kavramadıklarının ve bencillikten uzak, akıllı bir yaklaşımla onun sorunlarına yakınlık duyup duymadıklarının kesin göstergesi olacaktır.
7. Yabancı askerler Belçika’dan çekilmeli ve bu ülke hiçbir kısıtlama olmaksızın bütün öbür özgür ulusların sahip olduğu egemenlik haklarına yeniden kavuşmalıdır. Bunun gerçekleşmesi, ulusların birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla koydukları kurallara duydukları güvenin yeniden sağlanmasında en önemli rolü oynayacaktır. Bu düzeltme yapılmadan uluslararası hukukun yapısı ve geçerliliği örselenmiş kalacaktır.
8. Bütün Fransız toprakları özgürlüğüne kavuşmalı ve işgal edilen kesimler geri verilmelidir. 1871’de Alsace-Lorraine konusunda Fransa’ya Prusya tarafından yapılan ve yaklaşık elli yıldır dünyada istikrarlı bir barışın kurulmasını önleyen haksızlık, herkesin çıkarlarına olan barışın yeniden sağlanabilmesi için düzeltilmelidir.
9. İtalya’nın sınırları, açıkça belirlenmiş ulusal sınırlar temelinde yeniden çizilmelidir.
10. Avusturya-Macaristan halklarının uluslar arasındaki yeri korunmalı ve güvence altına alınmalı, bu halklara özerk gelişme olanağı tanınmalıdır.
11. Yabancı askerler Romanya, Sırbistan ve Karadağ’dan çekilmeli, işgal edilen topraklar geri verilmelidir. Sırbistan’a denize serbest ve güvenli çıkış sağlanmalıdır. Çeşitli Balkan devletleri arasındaki ilişkiler tarihsel bağlılık ve ulusal sınırlar temelinde dostça görüşmeler yoluyla yürütülmelidir. Balkan devletlerinin siyasal ve ekonomik bağımsızlığıyla toprak bütünlüğüne ilişkin uluslararası güvenceler anlaşmada yer almalıdır.
12. Bugünkü Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Türk kesimlerine güvenli bir egemenlik tanınmalı, Türk yönetimindeki öbür uluslara da her türlü kuşkudan uzak yaşam güvenliğiyle özerk gelişmeleri için tam bir özgürlük sağlanmalıdır. Ayrıca Çanakkale Boğazı uluslararası güvencelerle gemilerin özgürce geçişine ve uluslararası ticarete sürekli açık tutulmalıdır.
13. Polonyalıların yaşadığı tartışmasız olan toprakları içine alacak bağımsız bir Polonya devleti kurulmalı, bu devletin denize serbest ve güvenli çıkışı sağlanmalı, siyasal ve ekonomik bağımsızlığıyla toprak bütünlüğü de uluslararası sözleşmeyle güvence altına alınmalıdır.
14. Büyük küçük bütün devletlerin siyasal bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü konusunda karşılıklı güvence vermek üzere özel sözleşmelerle bütün ulusları içine alan bir birlik oluşturulmalıdır.
ABD Başkanı Woodrow Wilson
Woodrow Wilson, Amerika Birleşik Devletleri’nin 28. başkanıdır. 1913-1921 yılları arasında görev yapmış olan Wilson, Amerikan tarihindeki önemli liderlerden biridir. Wilson dönemi, Amerika’nın iç ve dış politikasında önemli değişikliklere tanıklık etmiştir.
Dış politikada ise Wilson, Amerika’nın I. Dünya Savaşı’na girmesini sağlamıştır. Savaş sonrasında Wilson, “On Dört Nokta” adını verdiği bir barış planı sunmuş ve bu planla uluslararası ilişkilerde yeni bir dönem başlatmayı hedeflemiştir. Ayrıca, Wilson, Amerika’nın Birleşmiş Milletler’e üye olmasını sağlamış ve uluslararası barış ve güvenliği teşvik etmek amacıyla çaba sarf etmiştir.